omurilik suyu çekimi için kullanılan iğne
Omurilik ponksiyonu iğnesi olarak da bilinen spinal ponksiyon için kullanılan iğne, omurilik kanalındaki subaraknoid boşluğa erişmek üzere özel olarak tasarlanmış kritik bir tıbbi enstrümandır. Bu özelleşmiş tıbbi cihaz, sağlık profesyonellerinin beyin-omurilik sıvısı örneklerini toplamasına, intrakraniyal basıncı ölçmesine ve ilaçları doğrudan merkezi sinir sistemine uygulamasına olanak tanır. Spinal ponksiyon için kullanılan iğne, hassas mühendislik ile hasta güvenliği hususlarını bir araya getiren ayırt edici bir yapıya sahiptir ve bu özellik onu modern nörolojik tanı ve tedavi protokollerinde vazgeçilmez bir araç haline getirir. Spinal ponksiyon iğnesinin temel işlevi, deri, alt deri dokusu, bağlar ve dura mater dahil olmak üzere çok sayıda anatomik tabakayı delerek beyin-omurilik sıvısı bölmesine ulaşmaktır. Bu işlem, iğnenin benzersiz yapısal özellikleri sayesinde kolaylaştırılan olağanüstü bir doğruluk ve kontrol gerektirir. Spinal ponksiyon iğnesinin teknolojik özellikleri arasında doku travmasını en aza indirmek için keskin, eğimli bir uç ve sıvı aspirasyonu ile ilaç uygulamasına imkan tanıyan içi boş bir gövde bulunur. İğne genellikle hastanın anatomisine ve klinik gereksinimlere bağlı olarak çapı 18 ila 25 gauge arasında, uzunluğu ise 3,5 ila 6 inç arasında değişir. Modern versiyonlar, optimal dayanıklılık ve esneklik sağlayan paslanmaz çelik veya özel alaşımlar gibi gelişmiş malzemeler içerir. Güncel modellerin çoğu şaft boyunca kademeli işaretler bulundurur ve bu da iğnenin ilerletilmesi sırasında kesin derinlik ölçümü yapılmasını sağlar. Spinal ponksiyon iğnesinin ayrılmaz bir parçası olan stilet bileşeni, doku kalıntılarının iğneye kaçmasını engeller ve dokular içinde ilerlerken iğnenin açık kalmasını sağlar. Spinal ponksiyon iğnesinin kullanım alanları nöroloji, acil tıp, anesteziyoloji ve enfeksiyon hastalıkları yönetimi dahil olmak üzere çeşitli tıbbi branşlarda yer alır. Tanı amaçlı kullanımı; enfeksiyonlar, kanama, maligniteler ve nörolojik bozuklukların tespiti için beyin-omurilik sıvısının analiz edilmesini kapsar. Terapötik uygulamalarına intratekal ilaç verilmesi, basınç boşaltma prosedürleri ve özel görüntüleme çalışmaları için kontrast madde uygulanması dahildir.